Merhabalar,
Bayram tatili sonrasında 38. haftayı da geride bıraktık. Bundan sonra doktorumla da sözleştiğimiz gibi beklenen doğum tarihinden 3 gün önce olacağım sezaryen ameliyatını beklemek kalıyor.
Normalde ikinci üçüncü sezaryenlerde tehlikeli diye doğuma gidilen 38. haftamızı havuz başında çocuk eğleyerek, Aylin’imin doğumgünü partisiyle, kah sakat koca yıkayarak, kah sancılarla baş ederek geride bıraktım. Demek ki acele etmeye, çocukları erkenden çıkarıp sonra küvezde, fototerapide helak etmeye gerek yokmuş diyoruz. Şu ana kadar başıma bir şey gelmedi, en azından kendime verdiğim “son güne kadar bekleyeceğim” sözümü tutmuş olacağım, bakalım.
Bu arada neyse ki annem de geldi. Beşik niyetine kullandığımız park yatağımızı kurduk. Evimizi elden geçirdik. Çocukların eskilerini sınıflayıp yüklüğe kaldırdık. Yüklükteki lazım olabilecekleri indirdik. Güzel sarı küvet çıktı yüklükten. Alt açma aparatı çıktı, mama sandalyesi de çıktı ama onu geri soktuk, gerçekten hep biliyormuşum üçüncünün geleceğini bence, yoksa küveti ve ayağını da mı atmaz insan. Çocukların eski oyuncaklarının fazla olanlarını elden çıkardık. Evde daha fazla yer açılmaz sanıyordum. Her zaman yeni bir bebeğe yerimiz varmış bunu da ispatlamış olduk.
Fakat bir yandan içimdeki endişeler sürekli artarken bir yandan da merak var. Çok merak ediyorum gelecek kızımı. Zeynep gibi kumral düz saçlı mı olacak, Aylin gibi kıvırcık mı? Kan grubu ne olacak acaba? Çünkü bizim evde komik bir durum var, her kan grubundan bir kişi var şu anda. Gelen bebeğimiz birimizin kan grubundan olmak zorunda. Ozgur A, ben B, Zeynep O, Aylin AB.. Bakalım hangi kulübe katılacak gelen bonibon? Zeynep gibi yumuk gözlü mü olacak, Aylin gibi koca göz mü? Zeynep gibi minik diş mi, Aylin gibi koca diş mi?? Kime benzer acaba? Ya da bambaşka biri mi gelir? Herkesten farklı. Aramıza yeni biri katılıyor! Heyecanlanmamak mümkün mü?
Neyse bu hafta da haberleştik bakalım haftaya inşallah sağlıkla kucağımda bir bebek fotoğrafı olur burada.
Sevgiler,
Gökçe