Acısıyla, tatlısıyla bir yazı daha geride bıraktık. Şikâyet edemem, güzel geçti. İşlerimi yavaşlatmak zorunda kaldım, kendimle hiç ama hiç yalnız kalamadım fakat çocukları iki ay boyunca denize soktum, yıldızları gösterdim, taze sağılmış inek sütü içirdim; beklentilerimin ve alışık olduklarının ötesindeydi...
Etiket Arşivi: Çok çocuklu hayat
Çocuk sahibi olmak, dondurma yemek gibidir
Muhasebe
Dikkat: beyni yakacak derecede matematik içerir. Uzun zamandır bu konuda düşündüm. Neden ikinci çocuk düşünüyoruz ya da düşünmüyoruz? Gerçekten istiyor muyuz? Daha doğrusu biz ne istiyoruz? Eş, dost, akraba, arkadaş düzeninden kendimizi soyutlayarak düşündüğümüzde kendimize kalan cevap ne oluyor? Bendeki...
Aradığınız Yetersiz Ebeveyne Pek Güzel Ulaşılabiliyor
Veli toplantıları oldum olası korkulu rüyadım benim. Ortaokul ve lisedeyken her dönem, ara karnenin ardından yaklaşan veli toplantılarını karın ağrısı eşliğinde bekler, annemin Mersin’den Tarsus’a gidip, hocalardan “Derslerde ne kadar çok konuştuğumu, yeterince çabalamadığımı, aslında çok akıllı olduğumu ancak çalışmadığımı”...
Şu sıralar…
Dijital Topuklar’ın ikincisine üç haftanın kaldığı bir sürece girdik… Birincisinin üzerinden henüz bana sorsan bi’kaç gün geçmişken nasıl oldu da aradan bir sene geçti ve ikincisine sıra geldi, hayret vallahi… TimeHop benim en eğlenceli bulduğum uygulamalardan biri… Hemen her gün...
Bodrum Bodrum
Bu yazıyı geçen haftaki Bodrum depreminden önce yazmaya başlamıştım. Aşağıda yazdıklarım o zaman birçok kişi için daha fazla anlam ifade edecekti. Nitekim 21 Temmuz sabaha karşı sallanınca Bodrum, herkesin önceliği değişti. Tatilde olup da tatilini yarıda kesenler oldu (hoş, şu...
Hakem Değilim, Anneyim
Dış mihrakların kandırıkçı oyunları
Instagram’da canlı yayın yaparken bazen “Eşinizle tartışıyor musunuz?” soruları geliyor, diyorum ki “Tartışmaz mıyız? En çok da çocuklar üzerinden.” Ben kendine sınırlar çizen, örneğin akşam belli bir saatten sonra artık koltuğa oturup kimsenin dişiyle, çişiyle uğraşmak istemeyen ve bunu dile...
(Annemin neden gıcık olduğunu) Anne Olunca Anladım
1985 yazını İstanbul’da geçirmiştik, bizim için çok değişik bir yazdı. Emirgan’a yakın bir evde oturmuştuk, çay bahçelerine yürüme mesafesindeydi. Anneannem de bizimle kalmıştı o yaz, onu da alıp akşamüstleri çay bahçesine giderdik. Bir gün ben-Ece-annem-anneannem yürürken, bakkalın önünde bir kutu...
Paralel evrenlerde annelik
İnsanın, kendi zorlandığı konuları bir başkasının ağzından duyması, o sorunların sadece kendine ait olmadığını görünür kılmak adına çok iyi gelen bir şey… Ve bu görünürlük, hiç ummadığınız yerlerde karşınıza çıkabiliyor bazen… “Üç çocuklu hayat nasıl?” diye soranlara “İki çocuklu hayattan...