Deniz dün gece gördüğü rüyasını anlattı az önce bana. Babayla deniz kenarına yürüyorduk. Baba hızlı yürüdü. Ben de yetişemedim. Denize düştüm. Yüzdüm, yüzdüm, yüzdüm. Okyanusa geldim. Sonra… bir köpek balığı gördüm. Sırtına bindim. Sonra… sen… çamaşır makinesinin içindeydin. Köpek balığıyla...
Etiket Arşivi: Dil pabuç
Dört yaş: Hayır mı, şer mi?
Başak sormuş: Çocuk büyüdükçe dertler mi büyür, mutluluklar mı? Bence… her ikisi de. Deniz’le, üç yaşına bastıktan kısa bir süre sonraki ilişkimiz bana “Annelik benim için dünyanın en güzel tecrübesi oldu” dedirtmişti. Her ne kadar aralarda dayanamıyorum, yapamıyorum şeklinde yardım...
Aklımdan uçup gitmeden
Doğan da yok ya… Annemin evine göç ettim çocuklarla. Deniz’in okulu tatil. Sakin, eğlenceli bir hafta geçirmeyi planlıyorum. İlk olarak Derin’i annemlere satarak Deniz’i Ayı Yogi’ye götürdük teyzesiyle. Fena değildi. Bizimkilerin yaş grubuna gayet uygun. Yalnız bu üç boyut olayını...
Gerçekten muhteşem, çocuk aklı*
Anne olmanın sevgi boyutunun dışında bir boyutu var ki olayı asıl ayrıcalık yapan o bence: Bir insanın büyüyüşüne tanıklık etmek. Bebeklikten çocukluğa, çocukluktan adam olmaya geçişi seyretmek, insan yavrusunun gözlerinin önünde büyümesine şahit olmak çok şey katıyor insana. Deniz öyle...
Karmaşık makine-basit makine
Her ay keyifle aldığımız TÜBİTAK’ın okul öncesi dergisi Meraklı Minik bu ay bir farklı eğlendirdi bizi. Daha doğrusu beni. Bu ayın konusu makineler. Kalemtıraştan televizyon kumandasına, bisikletten çamaşır makinesine kadar basit-karmaşık türlü türlü makineleri işlemiş dergi. Çok keyifli. Geçen gün,...
Dünyadan düşüyordum
Yeryüzündeki bütün annelere çocuklarının hastalanınca mızmızlaşmaları hakkındaki düşüncelerini sorsanız herhalde aynı yanıtı alırsınız: Çocuğumun hastalandığına değil, huyunun değiştiğine yanarım. Biraz bencilce duyulan ancak içinde barındırdığı doğruluk payını inkâr edemeyeceğim bu lafı ilk anneannemden duymuştum. Eminim o da kendi anneannesinden öğrenmiştir....
Dil pabuç
Deniz dört yaşına yaklaşırken kelime haznesi de, yaratıcılığı da dudak uçuklatan boyutlara vardı. İlk kelimesini dokuz aylıkken söyleyen, o günden beri de susmak bilmeyen Deniz oğlumun söyledikleri her gün bizi daha da şaşırtıyor, düşündürüyor, ve tabii ki yerlere yatmak suretiyle...