Bir insan şu pozisyonda nasıl rahat uyuyabilir, anlamıyorum. Ne zaman böyle uyuduğunu görsem, bacaklarını düzeltme ihtiyacı duyuyorum. Halbuki o hayatından çok memnun…
Etiket Arşivi: Tarihe not
Bir pisboğazlık videosu
Yemin ederim bu Derin’den çekeceğimiz var. Dün Forum’da yazdım, “son kaleyi de yitirmek üzereyim, oturduğu yerde yemiyor, gezerek yedirmek konusunda mahalle baskısı yaşıyorum, imdat!” diye bir yardım çağrısında bulundum. Sağ olsunlar, annelerden destek yanıtları geldi. Fakat kardeşim, bu çocuk acayip...
Tarihe not: Sinyal
İlk olarak kim başlattı, hatırlamıyorum. Sanırım Nunu‘ydu (kayınvalidem). Onların evinde televizyon seyrederken, Deniz televizyonu kapatınca arıza çıkardığı için bir “sinyal gitti” hikayesi uydurdu. Deniz’le hadi kapat-5 dakika daha-5 dakika bitti-10 dakika daha mücadelelerimizin sonundan biz yenik, Deniz ağlak çıkınca kadıncağız...
Tarihe not: Derin yatarken
Derin, uykuya dalmadan önce -ki bu çoğu zaman öğleden sonra uykusu oluyor- bayağı bir direniyor bazen. Ağlamıyor, ama oynuyor, konuşuyor, söyleniyor yatağında. Oyuncaklar varsa önce onları aşağı atıyor tek tek. Sonra emziklerine geliyor sıra. Fırlatıyor yatağından dışarı. Sonra bağırıp bizi...
Tarihe not: Paphia her yerde
Amerika’ya gittiğimde çok güzel bir kitap almıştım Deniz’e. Adı The Tenth Good Thing About Barney. Kitabın kahramanının Barney adlı kedisi ölüyor. Annesi, ertesi gün kedi için bahçelerinde düzenleyecekleri cenaze töreninde Barney hakkında 10 iyi şey söylemesini istiyor oğlundan. Fakat o...
Tarihe not: Elektrik balığı
Deniz’in az önce anlattığı rüyası: Deniz, okyanusta yüzüyormuş. Köpek balıklarının olduğu bir deliğe girmiş. Bir “depo.” İçinde çizgiler varmış. Sonra… Bir “elektrik balığı” gelmiş, Derin’i yemiş. Deniz de eline hemen bir “tugla çekici” almış (tuğla çekici=tuğladan yapılmış bir cekiçmiş). Yüzmüş...
Tarihe not: Hakem
Benim sıram geldi
Mersin’deki evimizde, karşı apartmanla bizimkinin arasında geniş bir alan vardı. Hep orada oynardık çoluk çocuk. İp atlar, istop oynar, kaykay kayardık. Evimiz beşinci kattaydı. Cadde üstü olunca gürültülüydü de. Tabii o zaman bırak cep telefonunu, apartmanlarda diyafon falan da yoktu....
Deniz’e açık mektup
Deniz’ciğim, benim canım oğlum, Biliyorum kardeşini çok seviyorsun. Ve yine biliyorum ki zaman zaman “Nereden çıktı da geldi?” diye aklından geçiriyorsun. Nereden çıktığı konusunu ileride konuşacağız. Seni anlıyorum. Evdeki tahtın sarsıldı. Her şeyini, herkesi paylaşmak zorundasın. Her şeyine ortak oldu....